31 Mart yerel seçimlerinin akabinde Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen fakat 1 Nisan sabahı İl Seçim Kurulu'nun flaş kararı ile mazbatası verilmeyen Abdullah Zeydan, günler süren olaylar ve kirzler sonrası geçtiğimiz günlerde mazbatasını yeniden aldı.
Mazbatanın geri verilme sürecinde hem kent hem Türkiye Van'ı ve Abdullah Zeydan'ı konuşurken Van seçimleri bir anda ülkenin en önemli gündem maddesi haline geldi. Sokak olayları, parti liderlerinin Van açıklamaları, mahkeme kararları tartışılırken dün itibariyle resmen göreve başlayan Abdullah Zeydan, ilk kapsamlı açıklamasını Medyascope aracılığı ile yaptı. Ruşen Çakır'ın sunduğu programa konuk olan Zeydan, seçim süreci ve sonrasına dair kapsamlı değerlendirmeler yaptı.
İşte o değerlendirmenin dikkat çeken kısımları;
Mazbata krizine giden süreci anlatan Abdullah Zeydan, yaşananları “siyasi kumpas” olarak değerlendirdi. Sürecin AKP il başkanlığı ve belediye başkan adayıyla koordineli bir şekilde gerçekleştirildiğini söyleyen Zeydan, “Bu adaletsizliğe halk demokratik itirazını ortaya koyarak getirdi” dedi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından verilen kararın gelecek dönem için çok umut verici olduğunu söyleyen Abdullah Zeydan, “Hem hukukun üstünlüğünü hem demokrasinin ilerlemesini hem toplumsal barışı hem de birlikte yaşam iradesini büyüteceğini düşünüyorum” dedi.
ZEYDAN: CHP'NİN TUTUMUNU DEĞERLİ BULUYORUM
Süreç yaşanırken muhalefetin yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) tavrını çok kıymetli bulduğunu söyleyen Abdullah Zeydan şöyle konuştu:
Hukuka, demokrasiye, adalete sahip çıkma adına çok kıymetliydi. Eskiden Türkiye’de herkes kendi çevresinin mağduriyetiyle ilgileniyordu. Farklı kesimlerin mağduriyeti diğer kesimleri ilgilendirmiyordu 85 milyon yurttaşımızın hepsi karşı çıktı, hukukun, adaletin yanında oldu. Sayın Özgür Özel’e ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere belediye başkanları ve milletvekillerinin ortaya koyduğu irade YSK’nın hukuka uygun karar vermesine vesile olduğuna inanıyorum.
Dokunulmazlıklar sürecinde kendisi milletvekiliyken CHP’den yeterli destek gelmediğini söyleyen Abdullah Zeydan, şimdi bu süreçten ders alındığını kaydetti.
MAZBATA SÜREÇLERİNE DEĞİNDİ
Van’da yaşanan mazbata krizine neden olan dosyanın 2016’da açıldığını söyleyen Abdullah Zeydan, “O dosyadan beş yıl tutuklu kaldım. Toplam aldığım ceza da üç yıl. 2019’da infazım bittikten sonra üç yıl üstünden geçmesi gerekiyordu memnu haklarımı alabilmem için. Mahkeme bunu kabul etti. Sürenin 2022’de doldu. İnfaz bittikten dört yıl sonra memnu hakları almıştık” dedi. Üstünden bir yıl geçtikten sonra savcılığın bu kararın ortadan kaldırılmasını talep ettiğini söyleyen Zeydan, “Mahkeme tüm yasaları ayaklar altına alarak başsavcılığın bu talebini seçimlere bir gün kala kabul etti” diye konuştu. Zeydan, YSK’nın kanunu ve adaleti uyguladığı için bu meselenin şimdilik kapandığını söyledi.
DEMİRTAŞ'IN ERDOĞAN'A YAPTIĞI ÇAĞRIYA DİKKAT ÇEKTİ
HDP’nin eski eş genel başkanlarından olan Edirne’de tutuklu Selahattin Demirtaş’ın Van’da yaşananlarla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrısını değerlendiren Zeydan, “Mektubun sizin olayınıza bir etkisi olduğunuzu düşünüyor musunuz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
Elbette düşünüyorum. Sonuçta ülkenin yüzde 52’sinin desteğiyle bu ülkenin Cumhurbaşkanı olan biriyle muhatap oluyor. Dolayısıyla ona “sayın” demesi kadar normal bir şey yok. Demirtaş uzun zamandır konuşmuyordu. Fakat bu süreçte o da müdahil oldu. Müdahil olmak zorunda kaldı. Gerçekten büyük bir hak gaspı vardı. Halkın ve milletin iradesine bir kumpas kurulmuştu. Demirtaş’ın da bu kumpası ortadan kaldırmaya yönelik isteğinden dolayı müdahalede bulundu. Elbette bunun da Sayın Erdoğan üzerinde etkisi olduğuna inanıyorum.
KAYYUM SÜREÇLERİNİ EN İYİ BİLEN İSİMLERDEN BİRİSİ ERDOĞAN'DIR
Kayyum devrinin artık kapanması gerektiğini söyleyen Zeydan, “Bir halkın iradesi gasp ediliyorsa bunun adı darbedir” dedi. Kayyum politikasının gerekçelerinin belgelenip delillendirilemediğini söyleyen Abdullah Zeydan, “Belediye eş başkanımız dokuz yıldır cezaevinde ama onunla ilgili somut hiçbir belge yok. Hepsi havada kaldı. Somut iddiaları doğru olsaydı biz bu kadar büyük bir kamuoyu desteği alabilir miydik?” diye sordu. Kayyum atanma gerekçelerinin iftira boyutunda kaldığını söyleyen Abdullah Zeydan, "10 yıllık kayyum pratiği bize şunu gösterdi. AKP’deki kayyumlar sadece kendi etraflarını zenginleştirdiler. Hizmet konusunda, halkı sahiplenme konusunda buradaki kentlerin tarihini, dokusunu, kültürünü, çevreyi ya da imarını sahiplenen hiçbir pratiği olmadı” diye konuştu.
Kayyum atamalarının Süleyman Soylu’yla başlayıp bittiğini ve bu politikanın iflas ettiğini savunan Zeydan, “Eğer arkanızda halk desteğiniz varsa kimse sizinle baş edemez. Bunu en iyi bilenlerden biri Sayın Erdoğan’dır" dedi.
ZEYDAN: VAN'IN DEPREMLİ DİRENÇLİ HALE GETİRİLMESİ HEDEFİMİZ VAR
Kayyum döneminde çok büyük bir tahribat olduğunu ve hiçbir temel sorunun çözülemediğini söyleyen Zeydan, “AKP’li kayyum tarafından ne deprem öncesi ne deprem anı ne de deprem sonrası için hiçbir planlama yapılmadı” dedi. Yapı stoğunun yüzde 50’sine yakının depreme dayanıklı olmadığını söyleyen Zeydan, bunların depreme dirençli hale getirilmesinin temel hedefleri olduğunu söyledi.